Makaleler


Üreter taşı, yaşamımızın sürekliliği için gerekli bir organ olan üreterde bulunan yabancı bir cisimdir. Mineral yapıdaki bu taşlar idrar borusu üzerinde konumlanarak kişide rahatsızlık uyandırıcı bir takım bulgulara neden olabilir. Zaman zaman belirti vermeden zaman zamansa şiddetli ağrı ve sancılara neden olan bu taş, böbreklerden mesaneye doğru gerçekleşen idrar akışını olumsuz yönde etkileyebilir. Lifli kas yapısındaki bu organda ağrıya ve idrar akış sorunlarına yol açan bu hastalık özellikle üreterlerdeki dar kısımlarda hastaya oldukça dayanılmaz ağrılar verir. Özellikle taşın kanal boyunca ilerleyerek vücuttan yavaş yavaş atılması, taşın ilerlemesine bağlı olarak ağrı yapabilir. Yaşanan ağrının şiddet ve boyutu ise bu kanalın dar kısımlarının ne denli dar olduğuna, hastanın ağrı eşiğine, taşın büyüklüğüne ve taşın şekline göre değişkenlik gösterir.

Üreter Taşı Nasıl Düşürülür?

Üreter taşı nasıl düşürülür şeklinde sorular çoğunlukla tedavi için bir doktora danışmaktan çekinen hastalarca yöneltilmektedir. Özellikle ameliyat seçeneğinden çekinen ve taşın neden olduğu ağrıya dayanamayan hastalar taşı doğal yollarla düşürmek adına araştırmalara başlar.

Taşı düşürmek adına yapılan iki ana hamle vardır. Bunlardan birisi bol su ve sıvı tüketerek taşın idrar akışı dolayısı ile vücuttan atılımıdır. Bu hamlelerden bir diğeri ise bol hareket ederek yine taşın vücuttan atılmasıdır. Bu iki hamle de esasında zaman zaman başarı gösterse de taşın büyüklüğüne ve şekline bağlı olarak soruna çözüm de getirmeyebilir. Böbrekten çıkarak kanala ulaşabilecek büyüklükteki taşlar zaman zaman bu yollar ile atılabilirken bazen dışarı atılamayacak kadar büyük olurlar.

Eğer taş böbrekten çıkmayacak kadar büyük ise bu böbrek taşı olarak adlandırılır.

Üreter Taşı Ameliyatı

Üreter taşı ameliyatı, üreter sistemde bulunan taşı vücuttan çıkartmak adına yapılan bir medikal operasyondur. Bu operasyon farklı yöntemler ile gerçekleştirilebilir. Açık ve kapalı olmak üzere iki farklı cerrahi müdahaleyi kapsayan bu yöntemlerde geçerliliğini yavaş yavaş yitiren yöntem açık ameliyattır. Bu ameliyatın uygulanışı çok daha eski zamanlara dayanır. Ameliyatın kesi içermesi, bu yöntemin gelişen teknoloji ile rafa kaldırılmasına neden olmuştur. Zira operasyon dahilinde sorunlu bölgeye kesi yapılması, hem doktorun operasyon işlemini zorlaştırır hem de hastanın iyileşme ve taburcu olma sürecini uzatır.

Gelişen teknoloji ile açık taş ameliyatı popülerliğini yitirerek yerini kapalı cerrahi yöntemlere bırakmıştır. Kapalı üreter taşı ameliyatı kapsamında açılan ufak bir delikten müdahale gerektiren bölgeye giriş sağlanır. Deliğin kesiye oranla çok daha çabuk iyileşme göstermesi, hastanın konforu açısından da hem kişiye hem de doktora pozitif etkilerde bulunur.

Kapalı yöntemde ana amaç mevcut mineral yapılı taşın komple bölgeden çıkartılması ya da taşın parçalara ayrılmasını kapsar. Burada hangi amacın taşıdığı hastanın genel durumu, taşın genel yapısı ve doktor tercihine bağlıdır. Bazı durumlarda, kapalı ameliyat sonrası ek bir tedaviye kişi ihtiyaç duyabilir.

Gerçekleştirilecek kapalı ameliyat dahilinde doktor farklı araçlara ihtiyaç duyabilir. Bu araçlar taşın kırılımında büyük role sahip olan lazer cihazları olabileceği gibi pnomatik ya da elektrohidrolik taş kırma cihazları da olabilir.

Üreter Taşı Ameliyat Sonrası Bakım

Üreter taşı ameliyatı sonrası bakım hastanın komplikasyon yaşamaması açısından son derece önemlidir. Hastanın operasyon sonrasında doktorun gerekli gördüğü bakımı uygulamaması bölgenin enfekte olmasına neden olabilmektedir. Enfeksiyon kapmış ve buna bağlı yarada iltihap oluşturmuş yara hem hastanın kesi ya da delik olan yaralı kısmının iyileşmesini zorlaştıracak hem de iltihaplanma sonucu bölgede çeşitli yangı ve ağrılara neden olacaktır.

Özellikle açık taş ameliyatında hasta mutlaka bölgeye doktorun önerdiği iyileştirici yara merhemlerini istenen aralık ve dozajlarla uygulamalıdır. Bunun dışında bölgeyi temiz tutmalı, pansumanını önerilen aralıklar ile yinelenmelidir.

Ameliyat sonucu açılmış yaraya herhangi bir besin ya da cisim sürülmemeli, temas ettirilmemelidir.

Operasyon sonrasında hasta bağışıklık sistemini güçlendirmeli, besin değeri yüksek yiyecekler ile genel sağlık durumunu stabil tutmalıdır. Hasta bu yolla oluşabilecek enfeksiyon riskine karşı vücudunu güçlü tutabilir.


Sistit-1200x1200.jpeg

Sistit hem kadınlarda hem erkeklerde görülen bir hastalıktır. Toplumda görülme sıklığı oldukça yaygın olan bu rahatsızlık gösterdiği rahatsızlık verici semptomlarla kişiye huzursuzluk hissi verir.

Sık idrara çıkma, idrarda kan olmasına bağlı pembe idrar yapma, damlalar halinde idrar yapma, aniden sıkışma hissi, genital bölgede rahatsızlık hissi, idrar kaçırma, idrar sırasında yanma ve acı hissetme yaygın görülen belirtiler arasındadır.

Tedavi edilmediği sürece belirtilerini şiddetlendirerek gösteren bu rahatsızlık, özellikle kadınlarda çok daha sık görülmektedir.

Rahatsızlığın farklı oluşum nedenleri vardır. Bunun yanı sıra hastalığa neden olan bir diğer neden de doğru bilinen yanlışlardır. Halk arasında idrar yolu enfeksiyonu olarak da bilinen bu rahatsızlık kimi zaman yanlış bilinen bilgiler yüzünden görülebilmekte, zaman içinde sık sık tekrar edebilmektedir.

1)Kronik Sistit Nedir ve Neden Olur?

Kronik sistit idrar yollarında görülen bu enfeksiyonun belli aralıklar ile seyir etmesi anlamını taşır. Özellikle kadınlarda yaygın olarak görülen kronik sistit, çoğu zaman doğru bilinen yanlışlar yüzünden ya da tedavinin tam anlamı ile tamamlanamamasından tekrar tekrar ortaya çıkmaktadır.

Bu rahatsızlığın tedavisinde atılacak ilk adım kesinlikle doktora danışmak olmalıdır. Uzman üroloji doktorunuz ile yapacağınız görüşmede rahatsızlığa neden olabilecek durumları detaylıca sormak, durumun tekrarlamasına neden olan etkeni tespit etmek açısından gerekmektedir. Zira rahatsızlık, yapılan yanlış bir uygulama sonucu kendini tekrar tekrar gösteriyor olabilir.

Kadınlar arasında doğru olduğu zannedilerek yapılan bazı eylemler, bu rahatsızlığın oluşumunda büyük rol oynar. En sık yapılan yanlış, vajinal temizliktir. Temizlik her ne kadar rahatsızlığa yakalanmama açısından büyük rol oynasa da yüz ya da vücut için üretilen ürünlerin bu bölgede kullanılması bölgeye olumsuz yönde etki eder.

2)Vajinal Temizlik Sistit İçin Bir Etken Midir?

Sistit vajinal temizlik ile doğrudan ilintilidir. Genital bölgenin pis olması, bölge üzerinde bakterilerin normalden fazla üremesine neden olur. Bu da zaman içinde kadınlarda idrar yolları iltihabına yol açar. Buna karşın vajinal temizliği bilinçsiz ya da sık aralıklarla tekrarlamak da aynı şekilde sistite neden olabilmektedir. Burada önemli olan husus vajen florasını bozmadan temizlik yapmaktır.

Pek çok kadın arzu ettiği vajinal temizliğe sahip olabilmek için sabun, duş jeli ya da şampuan gibi kimyasal temizlik ürünlerini vajina temizliğinde kullanır. Bu ürünlerin PH dengesi, çoğu zaman vajina florası için uygun değildir.  Sistemi savunmasız bırakan bu durum; elbette idrar yollarında iltihaba bağlı enfeksiyon oluşumunu tetikleyecek, sistite uygun ortam hazırlayacaktır.

Bu durumdan kaçınmak için kadınlar genital bölge için özel üretilmiş temizleyicileri tercih etmeli, bu tarz ürünleri temin edemiyorsa duru su ile temizliği sağlamalıdır.

Temizlik sonrası genital bölgeyi iyice kurulamak mantar ve enfeksiyon riskini de büyük ölçüde azaltacaktır.

3)Vajinal Tahriş Sistit İçin Bir Etken Midir?

Sistit vajinal tahriş sonucu oluşabilmektedir. Bunun nedeni oldukça hassas bir yapıya sahip olan vajinanın tahriş sonucu enfeksiyon riskinin artmasıdır. Tahriş sonucu bakteri üretiminden daha çok etkilenen  vajina ayrıca şişeceği için de rahatsızlığın oluşumuna uygun ortam hazırlayacaktır.

Buna karşın her vajinal tahriş idrar yolu iltihabı anlamına gelmez. Genital bölgede görülen tahriş, tek başına sistitle oldukça benzer semptomlar sergiler. Kaşıntı, yanma, rahatsızlık hissi ve idrar yapma alışkanlığında / şeklinde görülen değişimler enfeksiyon olmaksızın vajinada görülen tahriş ile ortaya çıkabilir.

Bu durumu ayırt etmek ve doğru tedavi yöntemini izlemek için kişi mutlaka bir doktora danışmalıdır. Hasta; doktorun önerdiği idrar testi ve muayeneden geçmeli, bulguların göz önüne alındığı doğru tedavi yöntemini önerilen dozda, önerilen aralıklar ile sürdürmelidir.

4)Böbrek Taşı Sistit e Neden Olur Mu?

Sistit böbrek taşı ile ilintili midir şeklinde sorulan sorular özellikle rahatsızlığın kronik boyutlara ulaştığı durumlarda sorulmaktadır. Rahatsızlığın kullanılan ilaçlara rağmen geçmemesi kişinin zihninde bu tarz soruları oluşturur, kişiyi rahatsızlığın oluşumunda farklı bir neden aramaya iter.

Nadiren de olsa idrar yolları enfeksiyonu ilerleyerek böbreklere ulaşabilir. Bunun nedeni böbrek taşlarının yabancı cisim olması ve üzerine bakterilerin rahat tutunabilmesidir. Bu durum piyelonefrit dediğimiz böbrek iltihabına yol açarak kişi için olumsuz sonuçlar doğurabilmektedir. Böbreğe kalıcı hasarlar bırakabilen bu durum taş oluşumuna yatkınlık taşıyan kişiler için ayrıca tehlike arz etmektedir. Zaman içinde hastada böbrek yetmezliğine neden olabilecek enfeksiyon derhal doktor müdahalesi ile kontrol altına alınmalıdır. Unutulmamalıdır ki böbrek kendini yenileyen bir organ değildir. Böbreğin algığı her darbe, hasta için kalıcı hasar demektir.

5)Vajinal Kuruluk Sistit e Neden Olur Mu?

Sistit vajinal kuruluk sonucu ortaya çıkabilmektedir. Genital bölgenin sürekli nemli kalması kadınlarda görülen bu tarz sorunları arttırsa da bazı durumlarda bunun aksi söz konusudur.

Cinsel birleşme sırasında kadın genital bölgesi ıslak olmalıdır. Normal şartlar altında kadınlarda uyarılma ile belli bir ıslaklık meydana gelse de kimi zaman psikolojik nedenlerden kimi zaman da kullanılan ilaçlar gibi çevresel etkenlerden ıslanma meydana gelmez. Bu gibi durumlarda partner vajinayı ıslatarak kayganlaştırmadan birleşme sağlarsa sürtünmeye bağlı olarak vajen duvarlarında hasar meydana gelebilir. Vajinal tahrişe neden olan vajinal kuruluk sonucu da elbette enfeksiyon oluşumu görülebilmektedir.

Bu gibi bir durum nedeni ile tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonunuz varsa eczane ya da market gibi yerlerde edinebileceğiniz kayganlaştırıcılar soruna çözüm olacaktır. Pek çok farklı marka altında satılan bu kayganlaştırıcılarda dikkat edilmesi gereken nokta alerjik reaksyonlardır. Bunun dışında bu tür ürünlerin kullanımı kuruluk nedeni ile seks sırasında ve sonrasında sorun yaşayan kadınlara önerilmektedir.

6)Sistitten Nasıl Korulunur / Korunma Yolları Nelerdir?

Sistitten nasıl korulunur, sistitten korunma yolları nelerdir gibi sorulardan önce bu rahatsızlığın ne olduğunu ve nasıl oluştuğunu anlamak gerekir. Oluşum şu nedenlere bağlı olarak ortaya çıkar.

  • Bilinçsiz gerçekleştirilen vajinal temizlik
  • Seks sırasında vajinanın kuru olması
  • Vajinal temizliğin aksatılması
  • Yetersiz su tüketimi
  • Vajinal tahriş
  • Böbrek ya da üreter sistemde bulunan taşlar
  • Günlük ped kullanımı
  • Yanlış çamaşır seçimi

Bu oluşum süreçlerini göz önünde bulundurulduğunda korunma yolları oldukça ortadır. Bu yollar aşağıdaki gibidir.

  • Genital bölgeye yüz – vücut için üretilmiş temizlik ürünlerini uygulamamak
  • Sık sık külot değiştirmek
  • Pamuklu külot giymek, naylonlu külotlardan sakınmak
  • Günlük ped kullanımı kontrol altına almak
  • Tuvalet sonrası temizliği önden arkaya doğru yapmak
  • Seks dışındaki durumlarda genital bölgeyi kuru tutmak
  • Seks sırasında genital bölgeyi uygun biçimde kayganlaştırmak
  • Bol bol su içmek
  • Genital akıntıları kontrol altında tutmak

7)Sistit İçin Bitkisel Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Bitkisel sistit tedavisi, kronikleşmiş idrar yolu enfeksiyonuna bir çözüm üretmek isteyen hastalarca merak edilen bir konudur. Nedeni belirlenemeyen ve ortadan kaldırılamayan durumlarda sıklıkla tekrar eden enfeksiyon, kişinin medikal ilaçlara olan inancını yitirmesine neden olmaktadır. Bunun bir sonucu olarak da ortaya çıkan alternatif tedavi yöntemleri arayışı akıllara bu tip sorular getirmektedir.

İdrar yolu enfeksiyonu için uygulanacak bitkisel tedavi tek başına yeterli olmayacaktır. Bu tür alternatif tedavileri medikal ilaca destek olması amacı ile yine doktor kontrolü altında sürdürmek büyük önem taşır.

Cranburry ekstresi, maydanoz sapı suyu gibi içeceklerin tüketimi henüz bilimsel olarak kanıtlanmasa da koruyucu olabilmektedir. Ayrıca yanma ve acı hissine karşı bölgenin dış kısmına yoğurt ya da sirke sürümü oldukça yaygındır. Uzman bir üroloji doktoru olarak yiyecek ve içeceklerin bu bölgeye sürülmesini kesinlikle tavsiye etmiyorum. Buna karşın duş sırasında su ile seyreltilmiş elma sirkesi ile genital bölgeyi durulamak bakteri oluşumunu büyük ölçüde kesebilmektedir. Bu noktada sık aralıklarla olmamak kaydı ile kadınlar duş sırasında su ile seyreltilmiş sirke ile genital bölgesinin “dış” kısmını yıkayabilir.

8)Sistit Tedavi Edilmezse Böbrek Yetmezliğine Neden Olur Mu?

Sistit tedavi edilmez ise böbrek yetmezliğine neden olur mu sorusunun cevabı her zaman olmasa da bazı zamanlar için evet olabilir. İltihabın yayılması ile böbreğe ilerleyen iltihap böbrek iltihaplanmasına yol açabilmektedir. Böbrekte görülen bu durum zaman için işlev bozukluklarına neden olabilmektedir. Tıpkı çorap söküğü gibi birbirini tetikleyecek bu durum, zaman içinde kişiyi diyaliz makinesine mahkum edebilir ve hatta geri dönüşü olmayan ölümle sonuçlanabilir.

Bu noktada hasta öz vajinal enfeksiyon ve akıntıların işeme kanalına çok yakın olması nedeni ile sıklıkla meydana gelebilen sistitin tedavisi büyük ölçüde önemlidir. Hasta bu tarz geri dönüşü olmayan sonuçlarla yüzlememek için belirtileri ciddiye almalı, uzman bir doktora danışmalı, doktorun önerdiği test ve muayenelerden geçmelidir. Tüm bunun sonucunda hasta doktorun önerdiği ilaçları önerilen dozlarda ve zaman aralıklarında eksiksiz kullanmalıdır.


mesane-idrar-torbasi.jpg

Üreterler yaşamlarımızın sürekliliği için son derece önemli organlarımızdır. Pek çok kişinin anlam ve önemini bilmediği bu organ basitçe idrar borusu anlamına gelir. Böbreklerden mesaneye yani böbreklerden idrar torbasına idrar akışını sağlayan bu organ farklı yapıda kas liflerine sahiptir. Yuvarlak ve düz yapıdaki kas lifleri ile dalga hareketi yapan bu organın üç anatomik darlık bölgesi bulunmaktadır. 25 – 30 cm uzunluğunda hortuma benzer yapıya sahip olan bu organın taş düşürme sırasında hastaya ağrı yapması bu darlıklardan kaynaklanmaktadır. Kanaldan geçen taşın dar bölgelerde hastaya ağrı vermesi şeklinde seyir eden süreç çeşitli ilaçlar ile kolay atlatılabilir.

Üreter Hastalıkları

Üretar hastalıkları; darlıklardan, taşlardan ve tümörlerden oluşur. Her biri kendi alanında çeşitlenen bu rahatsızlıkların teşhisi yalnızca hastanın şikâyetlerini dinleyerek konulmaz. Pek çok farklı test ve ilgili araştırmadan sonra konulan teşhis ile hastanın cinsiyetine, yaşına, yaşam koşullarına vb. değişkenlere bağlı olarak farklı tedavi yöntemleri izlenir. Zira her hasta için uygulanacak tedavi kişiseldir. Bir hastada uygulanan tedavi yöntemi ya da ilaç farklı bir hastada aynı olumlu ya da olumsuz sonucu verecek diye bir kaide yoktur. Kişinin fizyolojik yapısı, vücut direnci, ağrı eşiği, psikolojik durumu gibi pek çok değişken tedavi ve iyileşme sürecini doğrudan etkiler. Bu nedenle uzman bir doktora gözükmeden kulaktan dolma bilgilerle hasta kendisini ya da bir yakınını tedavi etmemeli, geri dönüşü olmayan olaylara mahal vermemelidir.

Üreter Taşı

Üreter taşı kişinin konforlu yaşamını sekteye uğratan bir rahatsızlıktır. Böbreğin ürettiği idrarı mesaneye taşıyan bu organ, içerisine düşen bir taş sonucu tıkanabilir. Düşen taşın dar kanalları tıkaması ve tıkadığı yerde bir takım basınç sorunları oluşturması kişide ağrıya sebebiyet verir. İlerleyen süreçte böbrek idrar üretimini kesebilir. Vücudun sahip olduğu çeşitli mekanizmalar da basıncı düşürebilir ve ağrıyı hafifletebilir, tamamen kesebilir. Eğer kişi azalan ya da kesilen ağrı ile iyileştim düşüncesine kapılır, mevcut ağrı ciddiye alınmaz ise kişi böbrek kaybı yaşayabilir. Geri dönüşü olmayan ve kişinin hayatında ciddi konfor değişikliklerine neden olabilecek bu rahatsızlık evde doğal yollarla iyileştirilmeye çalışılmayacak kadar önemlidir. Unutulmamalıdır ki böbrek kendisini yenileyebilen bir organ değildir!




OP.DR. RUHİ GÜNGÖR





OP.DR. RUHİ GÜNGÖR